Sanat sözcüğü tartışılmaya başlandığında sonu gelmeyen açıklamalar yapılır. Sanat genel bir olgudur. Sanatı belli çerçevelere oturtmak yanlış olur.
Kaldı ki her dönem sanatın tanımı ve anlamı değişmiştir. Gerçek bir sanatçı kimdir. Öncelikle sanatı ve sanatçıyı toplumun belirlediğini düşünürsek,
toplumda beğeni oluşturan bir eylem ve yaşamı direk olarak etkileye bilen, bir hareket diyebiliriz.
Her sanatçı kendi alanında ömürleri boyunca sürekli çalışıp çabalayarak eserler ortaya koymuştur. Sanatçıların yaşarken hiçbir değer görmemesi ve ölüm döşeğinde veya öldükten sonra üne kavuşup eserlerinin değer kazanması fikri ilginç gelmiştir. Fakat ölümünden sonra üne kavuşmuş sanatçı sayısı sanıldığının aksine oldukça azdır. Daha yaygın olan şudur ki yaşamlarında bolca övgü alan ve yaşamı sırasında tanınarak, ölümünün ardından unutulan kişiler oldukça fazladır.
Antik, Klasik ve ortaçağ dönemlerinde belli kişiler tarafından desteklenen sanatçılar, bu kişiler tarafından da yönlendirilebiliyordu. Sanatçılar kral, kilise ve şirketler için çalışan zanaatkârlardı.
16. yüzyılda ise Leonardo da vinci ve devamında gelen büyük sanatçılar sanatçının âlimlerle ve aristokratlarla entelektüel açıdan eşit görülmesi gerektiğini savunmuş ve bu rolü kabullendirmede başarılı olmuşlardır.
Fikirler ve devrimler sanatla yayılır.
Mustafa Kemal Atatürk
Mağara resimlerinden başlayan dönemde sanatın tanımı sürekli olarak değişmiştir. Hiçbir dönemin sanatı bir diğerinden üstün değildir. Rönesans dönemi sonuna kadar dev eserler görkemleri ve dönemin özellikleriyle dikkat çekmiş birçok materyal üzerinde kendini göstermiştir. Ardından 500 yıllık bir dönem kapanmış savaşla birlikte, bir sanat anlayışını yerle bir eden tepkiler çıkılmış ve sanatın tanımı tekrar yapılmaya başlamıştır. Erken sanat anlayışının ardından günümüze gelen tüm eserler dönemin ve bulunduğu bölgenin özelliklerini günümüze aktararak ardından, gotik ve erken Rönesans dönemine geçmiş ve yüksek Rönesans dönemleri başlamıştır. Maniyerizim, dünyanın keşfinin ardından Rönesans dönemini kapatarak barok dönemine kadar etkisini sürdürmüştür. Rokokodan neo klasisizme, romantik döneme ve akademik sanatın başlangıcı, Ardından modernizm ve çağdaş sanat anlayışı, sanatın sürekli olarak tanımlarında
ve dönemin özelliklerine uygun olarak devrimlerin oluşmasında en önemli örneklerdir.
Bugünün sanatçısı eserlerini daha büyük şirket ve internet milyonerlerine, yani özel müşterilerine yüksek rakamlarla satan başarılı işadamları ve işkadınlarından oluşmaktadır. İyi ve kötüyü, güzel ve çirkini sanat tayin eder.
Vural Emekci
Sanat tarihine baktığımızda, sanat eserlerini, çeşitli materyaller kullanılarak üretildiğini görüyoruz. Aslında sanat eseri olan madde değildir. Eser olan fikirdir. Dövme ise en basit tanımıyla iğne yoluyla boyanın deriye işlenmesidir. Bu bağlamda yola çıktığımızda plastik sanatlardan birisi saymamız mümkün. Her eser sanat eseri olamadığı gibi yapılan dövmenin de sanat eseri olarak nitelendirilmesi sadece dövmecinin dövmeye bakış açısıyla orantılıdır. Dövme yaparken bir sanat ürünümü yapılıyor, bunu sadece dövmecinin yaşayacağı bir içsellik bilir.
Dövme herhangi bir maddenin, deri üzerinde çıkardığı iz olarak tanımlansa da. Sanatsal nitelikte özelliklerinin olduğu görülmektedir. Dövme yapmak resim yapmakla kıyaslandığında, insan için yapılan sanatın yine insan üzerine yapılması dövmeye kavramsal bir anlam kazandırmaktadır. Ayrıca dövme uygulamasının sanat dalı olarak ele alınması dövmelerin sergi salonlarına çıkarılıp, sergilenmesi ve insan bedenini, müzeye konulabilecek bir değerle yorumlaması açısından yeni bir sanat anlayışıdır.
Göz duyuların hükümdarıdır ve seyir’i paylaşmak hayatın en büyük zevklerindendir. Bu zevk olgunlaştıkça artar ve sanat eserleriyle sınırlı değildir
Robert Cumming.
Günümüzde Dövme ile uğraşan amatörler, profesyoneller ve sanatçılar vardır. Amatör dövmecilik dövme ile ilgilenenler için kullanılırken, profesyonel dövmecilikte, ekipman ve bilgi deneyimi oturmuş dövmecilere söylenile bilir. Sanatçılar ise bilimsel araştırmalarla ve çalışmalarla, Sanatının değerinin bilinmesi ve geleceğe aktarma telaşı içinde olan. Çalışmalarıyla, fikirleriyle ve kişiliğiyle örnek olmuş ve kitleleri peşinden koşturabilen kişilerdir.
Günümüze gelene kadar birçok sanatçı atölyelerine kapanmış yüzlerce hatta binlerce eser yaratmış, geleceğe ışık tutmuş rehberlik etmiş ve akımlar başlatmışlardır. Bazı sanatçılar adına kitaplar yazılmış, bazılarının adı ise dipnotlarda bile geçmemiştir. Bu bağlamda sanatla uğraşan ve sanata gönül vermiş, bunun için yaşamış insanların, içsel yetisi yoksa bir sanat ürünü ortaya koyamadan yok olması olasıdır. Bu konuda en önemli noktalardan birisi nitelikli eleştiridir.
Sanat kültürün endemik bitkisidir. Tohumu yetenek ise, toprağı da eleştiridir. Uygun ortamı bulamayan sanatlar yok olup giderler ve yokluğu fark edildiğinde ise, yerini kaba saba bir topluma bırakmışlardır.
İnsanda uyanan bir sanat eseri ortaya koyma isteği, dünyayı değiştirmektedir, Sanatın amaçlarından biriside toplumun çevresini güzelleştirerek yaşama yeni bir anlam katmaktır. Dövmede esas olan insanı güzelleştirmektir. Buda dövmeye yeni bir sanat kimliği kazandırır. İnsanı sanat eserine dönüştürmek dövmenin amaçlarındandır.Her eser sanat eseri olmayacaktır. Sanat görüneni yansıtmaz, görünür kılar
Paul Klee
Dövmede de, insanı görünür kılmak hedeflenmiştir. İnsanın en yakınına gelmiş şekilde tanımlanan dövme, bazen insan varlığını bile geri plana atabilecek güçtedir.
Sanatçılar, çocuklar gibi büyük ödünç alıcılar, taklitçilerdir ve dünyada, çevrelerinden gördüklerinden haz duyarlar. Ancak merak ve yaratma arzusu, tek başlarına sanat eseri ortaya çıkaramaz, peki bir aktivite olarak ortaya çıkan şeyi nasıl sanat olarak adlandırır ve tanımlarız. Aranacak şeyler konu, stil ve teknik bütünlüğü, özgünlük ve devamlılıktır diyebiliriz.
Dövmede göze hoş gelen, özgün olan, yaratıcılığın ve insan duygularının dışa vurumu ile topluma gösterilmesidir. Sanat çok köklü ve geniş kapsamlı bir olgudur, güzel sanatların en popüler dalı resimdir, geçmişten günümüze gelen birçok sanat eseri tablolar, tuval üzerinde, bir kâğıt parçasında, herhangi bir yerin duvarında beklide bir beden üzerinde görülebilir.
Aslında kullanılan materyal ne olursa olsun bunun çok önemi yoktur. Asıl olan duygu, düşünce ve özgünlüktür. Araçlar amaçlara hizmet eder. Dünya üzerinde insanın en güzel şeklinin ne olabileceği üzerine son kararı verebilecek kimse yaşamıyor.
Albert Dürer
Dövme ise bir eserin insan teni üzerine yansımasıdır, bu eser bir sanat eseri olarak görülmüş özgünlüğü, tarzı, anlatımı ile yeni bir akımı olarak adlandırılmış ise ve müzelik değer kazanan, dövmeler varsa, resim’in insan teni
üzerine işlenip, bunun adına da dövme sanatı denmesinde tartışılacak bir durum yoktur. Her eser sanat olmadığı gibi her dövmede sanat eseri olmayabilir, fakat bu dövmenin bir sanat dalı olmadığını göstermez. Modern
çağ birlikte, fotoğrafın bulunması ve teknolojinin sanatı etkilemesi sanata
yeni tanımlamalar getirmiştir.
Sanat dalları içinde, insan ile en çok iç içe geçmiş, en mistik ve büyüleyici sanat akımı dövmedir.
Vural Emekci
Ayrıca yeni bir akımdır ve popüler bir insan süsleme sanatıdır. Gelecekte gerçek sanat eserleri olarak dövmeler gösterilebilecek ve insan derisi değerli bir sanat yapıtı olarak ölümsüzleştirilebilecektir. Sanatta asıl önemli olanın insanın ta kendisi olduğunu savunur.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Open chat